“Hangi gym fitness centera gidiyorsun?” “Ne kullanıyorsan söyle bizde ondan kullanalım?” gibi sorularla çok karşılaşıyorum. Hepimizin örnek aldığı kişiler var, öyle değil mi? İzmir Güzellik Merkezine gelip –dudaklarım Angelina Jolie gibi olsun diyen kaç bayan var aramızda biliyor musunuz?
Kaslı bir vücuda sahip olmak istiyor, ağırlık çalışıyor fakat yinede tatmin edici sonuçlar alamıyorsanız belki de bir şeyleri yanlış veya eksik yapıyorsunuzdur. Konu ister zayıflama olsun, ister seksi bir fizik isteği, yardım almak sizi hedeflerinize daha çabuk ulaştırabilir. Diyetisyen yardımından bahsetmiyorum, bir sporcudan diğerine yardımdan bahsediyorum.
Gelin benim kas yapma konusunda karşılaştığım 10 hatalı seçime bir bakalım. Eğer bana güvenmiyorsanız, bu konuları Dr. Ender Saraç’a da sorabilirsiniz tabi…
Aptalca Yapılan 10 Hata
1) Antrenman sırasında parçalıyorsunuz ortalığı, fakat geriye kalan 22 saatte kıçınızın üstüne oturuyorsunuz!
Ağırlık salonunda işimiz çok kolay! Dambılları al, pazıları şişir, kan pompalandığını hisset, kendine bir şeyler başardığını tekrar et!
Besin değerleri yönünden doğru seçimi yaptığınızda kas gelişiminin önüne isteseniz de geçemezsiniz. Antrenmandan sonra, tavukgöğsü, kahverengi pilav ve brokoli ile karnınızı doldurduğunuzda doğru beslenme şeklini buldunuz demektir.
Fitness Centerlara gidip baktığınızda herkesin aynı hareketleri yaptığını, aynı dambılları kullandığını, aynı halteri kaldırdığını görebilirsiniz. Tek fark kaslı, seksi vücuda sahip insanların mutfakta doğru seçimi yapıp beslenmeyi de ağırlık çalışması kadar ciddiye aldıklarından oluşacaktır.
2) Yemek yapmayı bilmiyorsunuz!
Tamam, anladık kas yapmak istiyorsunuz! Eğer 3 adet tavukgöğsünü temizleyip tavaya atamıyorsanız, bu işi unutun derim. Sürekli dışarıdan yeseniz bile hiçbir zaman evinizde yaptığınız kadar temiz ve az kalorisiz olmayacaktır.
Restoranlar haftada bir yağ değişiminde bulunurlar ve hafta boyunca aynı yağda neler kızartırlar neler… Bu yağda pişen besinlerin normalin 4–5 katı daha fazla kalori ve damar tıkayıcı kolesterole sahip olacağını kestirebilirsiniz sanıyorum.
Bırakın bu dedenizden kalma “Erkek adam yemek yapmaz, bulaşık yıkamaz” ayaklarını, kimseyi kafalayamıyorsunuz. Bir daha ki sefere evinizde pilav yapılırken izlemeye özen gösterin.
3) Yemeklerinize baharat eklemiyorsunuz!
Bir tencereye 3 adet tavuk butu koyup, etler eriyene dek pişirin. Şimdi oturup bunları yemeye çalışın, bahse girerim yarısında bırakacaksınız. Ağzınızda da çok kötü bir tat kalacaktır. Her hangi bir hoşunuza gitmeyen ama sizin için faydası olacak besini baharatlayarak kolayca tüketebilirsiniz. En azından tuz ve karabiber ile epey bir lezzetlendirebilirsiniz.
Bir daha alış verişe gittiğinizde baharat bölümüne bir göz gezdirmeyi unutmayın! Farklı lezzetler denemek ufkunuzu da genişletecektir.
4) İhtiyacınız olan şey elinizde yok, mevcut olanları da kullanmıyorsunuz!
Eğer açsanız ve yemek yapmaya vaktiniz yoksa farkında olmadığınız halde seçeneğiniz çok olabilir. Bu aşağıda liste olarak vereceğim besinleri dolabınızda 365 gün bulundurmanızı tavsiye ederim;
Çerez: Ucuz olduğu kadar fındık fıstık türü şeyler besin yönünden de oldukça sağlıklıdır.
Ton Balığı Konservesi: İnanılmaz derecede iyi bir protein kaynağıdır. Omega 3 yağları bakımından çok zengin olduğundan kandaki kolesterol oranını düşürerek kalp ve damar hastalıkları riskini azaltır. Başta Meme, prostat ve kalın bağırsak kanseri olmak üzere kansere karşı koruyucudur. Taşınabilir olması da tercih sebebi olmalı diye düşünüyorum.
Mısır Gevreği: Bir tabak mısır gevreğini sütleyin, volla! Size tam bir vitamin ve lif deposu. Kaç dakikanızı aldı? Aha!
Fıstık Ezmesi: Protein, yağ ve E vitamini açısından zengin bir besin olan fıstık ezmesinde B grubu vitaminler ile fosfor, magnezyum, potasyum, sodyum ve kalsiyum mineralleri de bulunur. Kasların ve kemiklerin güçlenmesini sağlayıp, cinsel gücü arttırır. Zihinsel ve bedensel yorgunluğu giderip, öğrenmeyi kolaylaştırır.
5) Öğle yemeklerinde dikkatli olun!
Öncelikle, herkesin yediği şeylerden uzak durun: pizza, hamburger, makarna, puding, vb. Salataya saldırın, haşlanmış yumurta tüketin, özellikle egzersizden sonra hızlı sindirim karbonhidratlar ve protein almaya bakın. Böylece kaslarınız ihtiyacı olan protein sentezini ateşlemiş olursunuz, metabolizma hızlanır.
Not: Şirketinizde yemek yapan bayanlara iyi davranmanızı öneririm, hedeflerinize daha çabuk ulaşmanıza yardımcı olabilirler…
6) Çok fazla yemek tüketiyorsunuz!
Erkekler her şeyin abartısını severler; bu yüzden biz halen Iron Maiden dinliyor, üst üste 4 kez Kara Şövalye izliyor, bizim ağrılık salonunda geçirdiğimiz zamandan daha fazlasını tırnak bakımı için harcayan kadınların peşinden koşuyoruz.
Pekin’de kas yoğunluğunu koruyabilmek için günde 10000 kalori yemek zorunda olan Michael Phelps değilseniz, hedeflerinize göre mantıklı bir çizgiyi aşmamalısınız. Anapolon veya sustanon gibi steroitler kullanmadan 6 haftada 30 kilo kas yapamazsınız, kendinizi kandırmayın, göbek bağlamayın lütfen.
7) Çok az yemek yiyorsunuz!
Tamam, sizi çok iyi anlıyorum, Brad Pitt gibi karın kaslarınız olsun istiyorsunuz, fakat bilmedğiniz şey bu gibi insanların bir film için hazırlandıkları ve filmin çekimi bittikten sonra 365 gün böyle görünmeye devam etmedikleridir. Kimse sürekli hayatı boyunca kaslı bir vücuda sahip olup %6 vücut yağ oranıyla yaşayamaz, bunu kalın kafanıza sokmalısınız. Kısa bir süreliğine bunu başarabilirsiniz, bu vücut geliştirmecilerin yarışma öncesi diyet ile yaptığı bir şeydir, fakat bunun devamlılığını getiremezsiniz, kaslarınız bir süre sonra erimeye başlar.
8) Her küçük noktayı kafanıza takmayın
Bazılarımız her detayı kafamızda büyütür sonra da stres oluruz. Performans diye bir şey olduğunu unutmayın. Bir hafta performansınız düşebilir, bu dünyanın sonu değil, gözünüzü hedefinizden ayırmamalısınız.
Bazı erkekler bakımına dikkat eder, bu çok güzel bir şeydir, fakat her dakika aynanın karşısında kaşlarını eşitlemeye çalışan bir erkek bayanlar tarafından asla çekici bulunmazlar. Bu yüzden aynanın karşısına geçip sürekli neden kollarınızın şişmediğini sormayın kendinize.
9) İçinde ne olduğu belli olmayan boktan protein tozlarına para veriyorsunuz!
Kaslarınızı beslemek için protein tozu kullanmanız çok mantıklı, ama seçimi iyi yapmakzorundasınız. Piyasada bulunan çoğu weight gainer içinde ihtiyacınız olmayan birçok madde muhteva etmektedir. Zaten çoğunun da protein kaynağı düşük kalite oluyor, bu yüzden kaliteli bir marka seçmeye özen gösterin. Biliyorum, ülkemizde epey bir pahalı olan bu ürünler bütçenizi zorluyorlar, ama ucuz bir şey alıp istediğiniz sonuçları elde edemezseniz, paranızı sokağa atmış olursunuz.
Size önerim, hangi protein çeşidinin ne zaman kullanılması gerektiğini iyi öğrenin, böylece bir ürün alırken içindekilere baktığınızda gerçekten ne olup bittiğini anlayabilirsiniz ve reklamlara da kanmazsınız!
10) Hafta sonları her şeyi berbat etmeyin!
Bir haftalık çalışmayı içki sofrasında mahvetmek kadar kolay bir şey olamaz sanıyorum. Biraz disiplin göstermelisiniz, kendinizi kontrol edin! Bırakın TGI Fridays çalışanları sizi özlesinler. Siz sporcusunuz, sosyal tabakanın elitlerindensiniz, disiplinlisiniz. Hayatta kendisini kontrol edebilen erkek kadar seksi bir şey yoktur. Gözünüzü hedefinizden ayırmayın!